Sayfalar

21 Şubat 2011 Pazartesi

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'NIN BİLİNMEYEN YÖNLERİ


KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'NIN SIRLARI

BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

I. Süleyman birçok batı ülkesinde daha çok Muhteşem Süleyman olrak tanınır. 27 Nisan 1495 yılında Trabzon doğmuştur. 6 Eylül 1566 vefaat etmiştir. 10. Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir. Babası I. Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultandır.
I. Selim’den 6.557.000 km 2 devraldığı Osmanlı Devleti’ni, kırk altı yılda 14.893.000 km2′ye ulaştırmıştır (Avrupa’da 1.998.000 km2, Asya’da 4.169.000 km2, Afrika’da da 8.726.000 km2 olmak üzere). Kanuni Sultan Süleyman ve Muhteşem Süleyman olarak da anılır.
1520 yılında tahta çıktı. 1521′de Belgrat, 1522′de Rodos, 1526′da Mohaç, 1534′de Bağdat ve Tebriz, 1538′de Boğdan’ın tamamı ve Preveze, 1541′de Macaristan’ın tamamı, 1543′de Estergon, 1553′de Safevi topraklarının bir kısmı, 1566′da Zigetvar fethedildi. Zigetvar fethedilmeden 1 gün önce 6 Eylül 1566 tarihinde ölmüştür.
Kanuni devrinde, Sadrazamlar arasında Piri Mehmet, Lütfi ve Sokollu görülür. Şeyhülislamlar arasında, Zenbilli, Kemalpaşazade, Taşköprülüzade, Çivizade ve özellikle Ebusuud, diğer devlet adamları arasında Barbaros, Nişancızade Msutafa, Seydi Bey ve Cafer Ağa, bilim adamları arsında Hace Mahmud, Şeyh Bali, Devriş Mehmed, Mola Abdüllatif, Padişah’ın süt kardeşi Yahya Efendi, Kadızade Acem Efendi, Sümbül Sinan ve Merkez Efendi sayılabilir. Ayrıca Mimar Sinan, Karahisari, Matrakçı Nasuh, Behram Ağa sanatta, Gelibolulu Mustafa Ali, Selaniki ve Hoca Saadeddin tarihte, Piri Reis ve Seydi Ali Reis coğrafyada önemli kişiliklerdir.
Kanuni, Yavuz zamanında Şam Beylerbeyi olan Melik Eşref ünvanıyla hükümdarlığını ilan eden Canberd Gazali’yi idam etti.[13]Macaristan’a Behram Çavuş adlı askeri, II. Layoş’a gönderdi. Ama öldürülmesi üzerine ilk seferini Belgrat’a yaptı. Kanuni, Belgrat Seferi’nin ilan ederken söyle demiştir;
Bu, harp demektir! Biz hakareti sineye çekecek kudretsizlerden, tabansızlardan değiliz. Tez zafer hazırlıkları tamamlansız. Belgrad Kapısı’nı kırmaya andımız vardır.[7]
demiştir. Bu seferde (18.05.1521-29.08.1521), Böğürdelen, Ciğerdelen, Zemun ve Belgrad’ı ele geçirdi.Bu sırada İskender adlı biri tarafından başlatılan Yemen Sorunu sona erdi. İkinci seferini Rodos’a yaptı. Bodrum, Tahtalı, Aydos, İstanköy ve Sömbeki kaleleriyle birlikte Rodos’u 29 Aralık 1522′de aldı. Dulkadir Beylerbeyi olan Şehsuvaroğlu Ali Bey olayı da Ferhat Paşa tarafından bertaraf edildi. Bu sırada, Mısır’da çıkan Ahmed Paşa İsyanı önlendi.3. Seferini Mohaç özerine yaptı. Mohaç Meydan Muharebesi (29 Ağustos 1526) sonuçta Kanuni İstanbul’a Macaristan Fatihi ölarak döndü. İki yıl içinde Hırvatistan, Dalmaçya ve Trnasilvanya ele geçirildi.4. Seferini 1529′da yaptı ve Estergon civarını ele geçirdi. Ancak I. Viyana Kuşatması’nı kaybedince Avrupa’nın ümidi arttı. Bu savaş, bir çok yazarca çok önemli görülmüştür. 5. Seferini, 1532′de Sikloş, Güns, Kanije, Gradcaş, Pojega, Zacisne, Nemçe ve Podgrad’ı aldı. Aynı sene Kasım’ında sulh yapılıp İstanbul’a dönüldü.
6. Seferini Irakeyn Seferi de denilen İran üzerine yaptı. Kanuni’nin rakibi Şah Tahmasb bu savaşlarda Bitlis Hanı Şeref’ten Kanuni ise Ulama Han’dan destek aldı. Vezir-i Azam İbrahim Paşa Van ve Ahlat’ı aldı. Kanuni ise bu seferlerde, Kuveyt, Lahsa, Katif, Necd, Hemedan, Katar, Bahreyn, Kasr-ı Şirin, Bağdat ve Tebriz şehirlerini ele geçirdi (24.7.1538).Bu sırada Barbaros Hayreddin Paşa Kanuni’ye itaat etti ve vali oldu. Barbaros bu sırada Tunus’u almıştı. 7. Seferinde Korfu üzerine gidilmiş, ama pek başarılı olunamamıştır. Ancak, Doğu Hırvatistan’da Vertizo Zaferi kazanıldı.8. Seferi’ni Kara Boğdan yani Moldovya üzerine yaptı. Ve burası ele geçirildi. Ardından Hadım Süleman Paşa Yemen’i aldı.
Bu sırada Barbaros Hayrettin Paşa, Andrea Dorya’ya karşı, Preveze Deniz Zaferi’ni kazandı.Bu savaşta Akdeniz Türk gölü haline geldi. Barbaros hatıralarında şöyle der;
Kafir donanmasının ise o gece üzerine bir pus çöktü ki birbirlerini görmek oldular.Benim limandan çıkacağımı ise hiç zannetmiyorlardı(…) Seksen parelik donanmamı üç bölük ettim. Tenbih ettim ki: “Bizim gemi alayı kafirin alayına karşı olsun. Bizim firkate alayı kafirin firkatealayına, kalite alayı kafirin kalite alayına mukabil olsun!” Böylece taksim edip at başı beraber İslam donanması kafir donanmasının üzerine gitmekte olduk.(…)Elhasıl kafir donanması münhezim olup, asakir-i İslam mansur ve muzaffer oldu. Kafir gemilerinden sekiz paresi kuru tekne olarak on beş tanesi alındı, yedisi batırıldı. Kafir kalitelerinden yedisi cenk ederek, ikisi içindekilerin bırakıp kaçmasıyle dokuz kalite alındı. Kafir firkatelerinden on iki pare firkate alındı. Netice-i kelam kafirlerin yüz yirmi pare donanma-yı menhuselerinden otuz altı adet tekne alındı, kalanı firar edip gittiler.Firkateler ve sandallar deryanın yüzünden kafirleri devşirdiler, kimisi de boğulupcehenneme gitti. İkibin yüz yetmişbeş kafir esir alındı.
9. Seferi’ni, 1541 yılında tekrar Avrupa’ya yaptı. Osmanlı himayesindeki Zapolya’nın ölümü üzerine Ferdinand’ın buralara saldırması üzerine yapılmış, ve Macaristan resmen Osmanlı Vilayeti olmuştur.10. Seferini yine Avrupa’ya yapmış (1543) sefer sonunda resmen Estergon ve İstolni-Belgrad alındı. Peç ve Sikloş geri alındı. Bu seferden sonra barış yapıldı. Ve Kanuni tartışmasız Padişah-ı Cihan kabul edildi. Almanya ise Fransa ile eşit tutuldu. 11. Seferini (1548-1549) Safevilerle yaptı. Tebriz ele geçirildi. Bu sıralarda Şehzade Mustafa olayı yaşandı. Mustafa, I. Süleyman’ın Mahidevran Sultan’dan olan ilk çocuğudur. Şehzade Mustafa yetişkinliğe ulaşınca Osmanlı geleneğine uyarak Amasya’ya vali olarak gönderildi. Yine gelenek olduğu üzere annesi Mahidevran Sultan da oğluyla birlikte Amasya ‘ya gitti. Şehzade Mustafa’nın I. Süleyman’ın en büyük oğlu olması ve sevilen bir şehzade olması nedeniyle babasından sonra tahta çıkması bekleniyordu. Ancak Mustafa, babasına bir süre sonra ayaklandı. Bir süre sonra büyük bir tehlike haline gelirken 1553 yılında Ereğli ovasında boğduruldu. Bazı yazarlar Mustafa’yı, bazıları I. Süleyman’ı bir kısmı ise Hürrem Sultan ve Damat Rüstem Paşa’yı eleştirir. Bir süre sonra ise Şehzade Bayezit ayaklandı. İran’a gitti. Şah ise barışı bozmamak için şehzadeyi katletti. Bu olayda ise yazarlar Şehzadeyi haksız bulurken, bazı yazarlar II. Selim’i bazı yazarlar ise Safevi Devleti’ni tahtta şehzade bırakmamak amacıyla komplo kurduğunu belirtir.
Mısır Kaptanı Piri Reis 1552′de Umman ve Basra üzerine 30 gemiyle çıktığı seferde, Hürmüz Kalesi’ni kuşatmıştı. Portekizlilerden aldığı haraç karşılığı kuşatmayı kaldırdı ve donanmasıyla Basra’ya döndü. Tamire muhtaç donanmayı orada bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır’a döndü, gemilerden birisi yolda battı. Donanmayı Basra’da bırakması kusur sayıldığı için Mısır’da hapsedildi. Basra valisi Kubat Paşa’ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın politik hırsı yüzünden hakkında padişaha olumsuz rapor verildi ve dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın fermanı üzerine 1554′te boynu vurularak idam edildi. İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis’in terekesine devletçe el konuldu. 12. Seferini de (1553-1555) İran’a yaptı. Bu sefere Nahcivan Seferi de denir.Kanuni, Güney Azerbeycan’a gelince Şah sulh istedi, 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması’na göre Tebriz İran’a Bağdat ve Gürcistan’ın önemli bir bölümü Osmanlılar’a bırakıldı. Son seferini (13. seferi) ise Zigetvar Beyi Zirini üzerine yaptı. 6 Eylül 1566′da öldü. Bir gün sonra ise kale düştü. Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra tahta II. Selim geçti.